Yaşanabilir bölge olarak adlandırılan bölgede (yıldızlarının etrafında sıvı su bulundurmak için çok sıcak ya da çok soğuk olmayan bölge) yörüngede bulunan ötegezegenler, Güneş sistemi dışında yaşam arayışının ana hedefleri olarak görülüyor. Bu yıl gezegen bilimciler, ötegezegen kataloğuna bir dizi heyecan verici yeni gezegen ekledi. Bunların arasında daha önce hiç görmediğimiz gezegenler de var. İşte 2023’ün öne çıkan bazı ötegezegen keşifleri:
HD 149026 b
Jüpiter ve Satürn gibi kendi Güneş Sistemimizdeki gaz devleri atmosferlerinde ağırlıklı olarak sadece hidrojen ve helyum barındırdıkları için bu keşif gökbilimciler için sürpriz oldu. Genel kural, gezegen ne kadar büyükse atmosferindeki ağır elementlerin de o kadar az olacağı yönündeydi. Keşif bu düşünceyi tersine çevirdi.
TOI-4600 c
Keşfedilen çoğu ötegezegen kendi yıldızına çok yakın bir yörüngede dolanırken, TOI-4600c her 482,82 günde ya da 16 ayda bir yıldızının yörüngesinde dolanıyor. Dolayısıyla TESS tarafından keşfedilen herhangi bir gezegen için bu, en uzun yıl döngüsü anlamına geliyor. Gaz devi aynı zamanda yüzeyde -78 santigrat derece sıcaklığa sahip.
HD110067 yıldızı ve onun özel Güneş sistemi
Gökbilimciler ayrıca gezegenler mükemmele yakın matematiksel rezonans içinde yörüngede döndükleri için gezegen sisteminin bir milyar yıldan fazla bir süredir değişmeden kaldığına inanıyorlar. Ayrıca sistemdeki gezegenlerin hepsinin de neredeyse aynı büyüklükte olduğu belirtiliyor. Bilim insanları bu sistemi “mükemmel Güneş sistemi” olarak tamlıyor.
LHS 3154 b
Gezegen boyut olarak Neptün’e benzerken, yıldızı Güneş’ten dokuz kat daha az kütleye sahip. Neptün büyüklüğündeki gezegen ile bizden 51 ışık yılı uzaklıktaki ana yıldızı arasındaki oran, Dünya ile Güneş arasındaki kütle oranından 100 kat daha fazla. Bu da onu var olamayacak kadar büyük bir gezegen yapıyor.
Beta Pictoris b
Gökbilimciler 17 yıllık veriyi kullanarak Beta Pictoris b adındaki ötegezegenin yörüngesinin time-lapse videosunu oluşturdular. 10 saniyelik görüntüye sığdırılan veriler, gezegenin ana yıldızı etrafında 23 Dünya yılı süren yörüngesinin %75’ini gözler önüne seriyor.
Gezegen Dünya’dan 64 ışık yılı uzaklıktaki bir sistemde yer alıyor ve Güneş sistemimizdeki en büyük gezegen olan Jüpiter’in 12 katı kütleye sahip.
TRAPPIST-1b
Sonuçlar, üç ay sonra sistemdeki bir sonraki gezegen olan TRAPPIST-1c için de benzer bulgularla takip edildi. Gökbilimciler bu gezegenlerin atmosferlerinin olmamasını ana yıldızlarındaki şiddetli aktiviteye bağlıyor.
Gliese 1214 b
Ancak 48 ışık yılı uzaklıktaki gezegen kendi yıldızına çok yakın bir yörüngede döndüğü için yüzeyinde sıvı okyanuslar bulunması da pek olası değil. Aslında tür olarak zengin bir sistemimiz olsa da böylesi bir gezegen bizim sistemimizde bulunmuyor.
LTT9779 b
Dünya’dan beş kat daha geniş olan gezegen, “şimdiye kadar keşfedilen en büyük kozmik ayna” olma unvanını taşıyor.
HAT-P-32 b
HAT-P-32, ana yıldızından sadece 5.1 milyon kilometre ya da Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin yaklaşık %3’ü kadar uzakta bulunuyor ve her 2,2 günde bir yörüngesini tamamlıyor. Bu yakınlık, gaz devinin ana yıldızından gelen radyasyonla kavrulduğu anlamına geliyor ve HAT-P-32 b’yi “sıcak Jüpiter” gezegeni olarak sınıflandırıyor. Gökbilimciler HAT-P-32 b’nin atmosferinden akan helyumdan oluşan gaz kuyruğunu dünyadaki teleskoplarla gözlemledi.
BEBOP-1C
Bilim insanları yeni keşiflerini Star Wars’taki Tatooine’e benzettiler ve onu BEBOP-1C olarak adlandırdılar. Araştırmacılar BEBOP-1C’nin Dünya’dan yaklaşık 65 kat daha büyük ya da Jüpiter’den yaklaşık beş kat daha küçük olduğunu tahmin ediyor.
WASP-76b
Yaklaşık 634 ışık yılı uzaklıkta bulunan kavrulmuş gezegen, sıcaklığını yıldızına olan yakınlığından alıyor. “Ultra-sıcak Jüpiter” olarak sınıflandırılan ve yıldızına inanılmaz derecede yakın olan bu dış gezegen, yıldızı WASP-76’ya Merkür’ün Güneş’e olan uzaklığının on ikide biri kadar uzaklıkta bulunuyor.
Süper Dünyalar
Gökbilimciler özellikle süper-dünya’larla ilgileniyorlar, çünkü bunlar ötegezegen verilerindeki bir boşluğu, yani bu kütledeki gezegenlerin azlığını temsil ediyorlar. Araştırmacılar daha fazla süper-dünya tespit ederek, ötegezegen verilerindeki bu boşluğun neden var olduğunu anlayabileceklerini umuyorlar.