Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın uzun süredir üzerinde çalıştığı KGF paketinin detayları belli oluyor.
Pakette EYT’de kıdem tazminatı desteği başta olmak üzere 14 başlık yer alacak.
EYT düzenlemesinin getireceği mali yükün işverenin omuzlarından alınması hedefleniyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Kredi Garanti Fonu desteklerine ilişkin basın toplantısı düzenliyor.
Bakan Nebati’nin açıklamalarının satır başları şöyle:
Küresel salgında tüm dünyaya örnek performans sergiledik. Bu durumun temelinde 20 yıldır elde edilen kazanımlar ile yatırım, istihdam, üretim ve ihracata dayanan Türkiye Ekonomi Modelimiz yer almaktadır.
Türkiye Ekonomi Modelimiz sayesinde enflasyon haricinde tüm makro ekonomik göstergelerde önemli iyileşmeler sağladık. Enflasyon da son 2 aydır düşüş eğilimine girdik, yılı yüzde 64,27lik bir oran ile OVP tahminimizin altında kapattık.
Bundan sonra da düşüş eğilimi devam edecektir. Reel sektörümüze enflasyon ile mücadele çağrısında bulunduk, onlar da sağ olsunlar bu çağrımıza destek oluyorlar, bu çağrımıza daha geniş kesimlerin destek olmasını arzulamaktayız.
Bizler yüksek enflasyonun oluşturduğu sorunların farkındayız ve enflasyonla mücadeleyi en önemli önceliğimiz olarak görüyoruz. Küresel enerji fiyatlarında yaşanan önemli artıştan vatandaşlarımızın asgari seviyede etkilenmesi için dünyada eşine az rastlanır oranlarda doğal gazda yüzde 80, elektrikte ise birinci kademede yüzde 60 sübvansiyon sağlıyoruz.
Piyasa denetimini güçlendirmek suretiyle ekonominin doğasına aykırı fiyatlamalara izin vermeyerek fahiş fiyat artışlarına müsaade etmiyoruz. 2022 yılında enflasyonun olumsuz etkilerinden vatandaşımızı korumak için 278,7 milyar TL vergi gelirinden vazgeçtik. Ayrıca, vatandaşlarımızın alım güçlerini korumak için hükümet olarak ücret politikalarında da destekleyici bir duruş sergiliyoruz.
Bir yandan enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığımızı korurken diğer yandan vatandaşımızın alım gücünü koruyan politikalarımızı, bundan sonra da sürdüreceğiz.
Diğer makro ekonomik göstergelerden büyümede 2022 yılını yüzde 5 civarında bir oran ile kapatıp, OECD ve G-20 ülkeleri arasında en üst sıralarda yer alacağız.
Büyüyen ekonomimizin işgücü piyasasına olumlu etkileri devam etmektedir. 2022 yılı ilk on bir ayında istihdam 1 milyon 618 bin kişi artmış olup, Kasım itibarıyla toplam istihdam 31,6 milyon kişi ile tarihi yüksek seviyeye ulaşmıştır.
2022 yılı Türkiye için turizmde de altın değerinde bir yıl oldu, 2022 yılında 51,5 milyon ziyaretçi ve 46 milyar dolar gelir bekliyoruz. Hükümetlerimiz döneminde mali disiplinden de hiç feragat etmedik. 2022 yılında uygulanan sübvansiyonlara, enflasyonla mücadele kapsamında vazgeçilen vergilere ve sosyal kesimlere sağladığımız ilave desteklere rağmen bütçe açığının GSYH’ye oranının OVP’de öngördüğümüz yüzde 3,4’ün oldukça altında gerçekleşmesini bekliyoruz.
Böylece, son 20 yılın en iyi bütçe performanslarından birine ulaşacağız.
AB tanımlı borç stokunun GSYH’ye oranını da 2022 yılı üçüncü çeyrekte yüzde 34,8’e kadar indirdik ki bu oran yüzde 60 olan Maastricht Kriterinin ve yüzde 86 olan AB ortalamasının oldukça oldukça altındadır.
Küresel çapta tedarik zincirinde önemli kırılmaların yaşandığı salgın döneminde Hazine Destekli Kefalet Sistemini ülkemizde hem bireysel hem ticari ihtiyaçların karşılanması noktasında önemli bir enstrüman olarak etkili bir şekilde kullandık. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceleyen Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında selektif bir yaklaşımla uygulamaya aldığımız kefalet paketleri ile işletmelerimizin finansmana erişiminde önemli bir misyon üstlendik.
Bugüne kadar oluşturduğumuz 876 milyar liralık kredi hacmi ile 701 milyar liralık kullandırım sağladık. Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında önemli bir çalışmayı daha sivil toplum kuruluşları ve birliklerin yanı sıra reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile istişare ederek tamamlamış bulunmaktayız.
Bu çalışmamızın sonucu olarak firmalarımızın sektörel düzeyde ihtiyaçlarını tespit ettik. Bu ihtiyaçların etkin bir şekilde finanse edilerek ülkemizin üretim ve istihdam kapasitesinin geliştirilmesini; Türkiye Ekonomi Modelinde öngördüğümüz şekilde yüksek düzeyde katma değer üretilmesini ve istikrarlı ihracat artışının sürdürülmesini amaçlıyoruz.
Selektif kredi politikamız ile uyumlu olacak şekilde; Sayın Cumhurbaşkanımız önce çiftçilerimize, dün de esnafımı müjdeler açıkladı. Bugün de firmalarımızın kullanımına sunmayı amaçladığımız 200 milyar TL kefalet imkanı karşılığında yaklaşık 250 milyar TL kredi hacmi ile KOBİ’lerimiz başta olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren işletmelerimize önemli miktarda finansman imkânını açıklıyoruz.
Bu imkânı oluştururken tüm paketlerimizde şu dört temel unsura yer verecek şekilde bir yaklaşım sergiliyoruz: birincisi teminat ihtiyacına bağlı olarak bankaların içsel derecelendirme sistemine göre kefalet dağılımının gruplandırılması.
Ayrıntılar geliyor…