Bakan Uraloğlu’ndan Kalkınma Yolu mesajı: Bütün Avrupa’ya ulaşacak
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Almanya’nın Leipzig kentinde gerçekleştirilen Uluslararası Ulaştırma Forumu 2024 (ITF) Zirvesi’ne katıldı.
“Ulaştırma İçin Sürdürülebilir Bir Gelecek Kısa Vadeli Hedeflerden Uzun Vadeli Stratejik Yönetişime” temasıyla toplanan zirvenin açılış oturumunda konuşan Bakan Uraloğlu; “Ülkemiz, gerçekten dünyada stratejik bir konumda bulunuyor. Ticaretin ve hareketliliğin doğu-batı ekseninde olduğunu geçmişte de bugün de görüyoruz. Ancak son zamanlarda kuzey-güney ilişkilerinin bu sürece dahil olduğunu gözlemliyoruz. Dünyada bizim coğrafyamız, Asya ve Avrupa’da kuzey, güney ve orta koridorları içeriyor. Ülkemiz de orta koridorda bulunan ülkelerden bir tanesi. Bu anlamda bu orta koridorun daha da geliştirilmesi, hepimiz için kıymetli olan zaman ve net sıfır emisyon yaklaşımını destekliyor. 2053 Paris Anlaşması’na biz de taraf olduk ve bu yönde çalışmalarımızı yürütüyoruz.” dedi.
“SADECE YEŞİL ENERJİ DEĞİL ESASINDA ENERJİNİN DE YEŞİL KAYNAKTAN SAĞLANMASI NOKTASINDA GAYRET GÖSTERİYORUZ”
Özellikle demiryolları konusunda son zamanlarda çok ciddi yatırımlar yaptıklarını ve yapmaya da devam ettiklerini vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Bizim ülkemizden ya da bizim ülkemiz üzerinden yapılacak olan her türlü taşımanın bu çerçevede çevreci bir yaklaşımla mutlaka yapılması gerektiği noktasında birçok çalışma yapıyoruz. Kullanılan araçların sadece yeşil enerji değil esasında enerjinin de yeşil kaynaktan sağlanması noktasında gayret gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ortadoğu bölgesinden Basra Körfezinden ve özellikle Kızıl Deniz’de yaşanan sıkıntılardan dolayı da mutlaka alternatiflerin olması gerektiğini belirten Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz de Basra Körfezi’nden Irak üzerinden Türkiye’ye oradan bütün Avrupa’ya ulaşabilecek bir Kalkınma Yolu Koridoru üzerinde çalışıyoruz ve geçtiğimiz ayda dörtlü mutabakat metni imzalayarak bütün dünya kamuoyuna da bunu bildirdik. Biz de bunları hızlıca geliştirerek hem ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamak hem de yakın coğrafyamızda ki ülkelerle işbirliği yapmamız gerekir. Son olarak şunu söylemek isterim bir atasözü var; ‘Herkes kapısının önünü süpürmeli’ ama artık bunun çok geçerli olduğunu düşünmüyorum. Birimiz kapımızın önünü süpürdüğümüzde komşumuz süpürmemişse sıkıntı var demektir. O zaman bu toplantılar tam da bu manada hizmet edecek toplantılardır diye düşünüyorum ve ben ITF’ye bu toplantısından dolayı teşekkür ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”