“`html
Pek çok Müslüman, ‘Kadir Gecesi kandil mi?’ sorusunu sormaktadır. Bugün, bu müstesna gün, ibadet ve dualarla karşılanacak. Kuran-ı Kerim’in indirildiği Kadir Gecesi, İslam tarihinde büyük bir yere sahiptir. Hz. Muhammed’e (S.A.V) vahiy edilen ilk ayetlerin inmeye başladığı bu gece, Ramazan ayının 27. gecesi olarak yaygın bir şekilde bilinse de tam tarihi kesin olarak belirlenemez. Günümüzde, Kadir Gecesi’nin bereketine dualar edilir ve bu özel gece ibadetlerle değerlendirilmektedir. Peki, bugün kandil mi ve Kadir Gecesi tam olarak nedir? Diyanet kaynaklarıyla Kadir Gecesi hakkında bilgilere ve bugün kandil olup olmadığına dair detaylar aşağıda sunulmuştur.
KADİR GECESİ KANDİL Mİ?
Kadir Gecesi, halk arasında kandil olarak adlandırılsa da, aslında kandil gecesi değildir. Bu gece, Kuran-ı Kerim’in inmeye başladığı özel bir zaman dilimini ifade etmektedir.
KADİR GECESİ NEDİR?
Kadr kelimesi, “şeref, güç, yücelik” gibi anlamlar taşımaktadır. Dine ait literatürde ise “leyletü’l-Kadr” şeklinde adlandırılır ve Kuran’ın inmiş olduğu bu geceyi ifade eder. Bu gecenin faziletine dair bilgiler, Kuran’ın 97. suresi olan Kadir Suresi’nde yer almaktadır. Bu surede, Kadir Gecesi’nin bin aydan daha hayırlı olduğu vurgulanmaktadır.
BUGÜN KANDİL Mİ?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dini günler takvimine göre, Müslümanlar tarafından kadir olarak kabul edilen Kadir Gecesi, 26 Mart Çarşamba günü idrak edilecektir. Kadir Gecesi’nin kesin tarihi net olarak bilinmemektedir. Ancak çoğunluk tarafından Ramazan’ın 27. gecesi en yaygın kabul edilen Kadir Gecesi olarak bilinse de diğer günlerde de meydana gelebileceği düşünülmektedir.
KADİR GECESİ HAKKINDA DİYANET KAYNAKLARI
Âlimler, bu mübarek gecede yapılan ibadetlerin büyük sevap getireceğini, bin ayın içinde Kadir Gecesi’nin geçmediğini ifade etmektedir. Aynı zamanda Kur’an-ı Kerim’de yer alan bazı ayetlerde de bin ve elli bin yıla karşılık gelen “gün” kavramı üzerinde durulmaktadır.
İnsanın hidayete ulaşmasında son derece önemli bir yer tutan Kuran’ın bu gece inmesi insanlık için bir dönüm noktasıdır. Kadir Gece’sinin ehemmiyetine dair hadislerde, diğer toplulukların uzun ömürleri nedeniyle daha fazla sevap kazanma imkânına sahip olduğu fakat Müslümanlara da Kadir Gecesi’nin üstünlüğünün verildiği bildirilmiştir. Kadir Suresi’nde, bu gecede meleklerin ve Cebrail’in yeryüzüne inerek insanların huzur ve selam içinde olmalarına vesile oldukları anlatılmaktadır.
Kadir Gecesi ile ilgili olarak Diyanet kaynaklarında yapılan açıklamalara göz atıldığında, bu gecenin Ramazan ayının 27. gecesi olarak anıldığı görülsede, bu konuda kesin bir bilgi yoktur. Taraflardan gelen rivayetler genellikle Kadir Gecesi’nin Ramazan ayının son on gününde, özellikle de tekli gecelerde araştırılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bazı kaynaklarda Hz. Peygamber’in bu gecenin zamanını bildirmeye çalıştığı, ancak o anda yaşanan bir anlaşmazlık nedeniyle bu fırsatı yakalayamadığı belirtilmektedir.
Kadir Gecesi’nin tarihinin kesin olarak belirtilmemesi, bu geceden daha fazla yararlanmak için uygun bir ortam sağladığı düşünülmektedir. Zira bu belirsizlik, Müslümanların Kadir Gecesi’ne özel bir önem vermesine ve çeşitli Ramazan gecelerini ibadetle geçirmelerine olanak tanımaktadır. Ayrıca, Kadir Gecesi’nin tam olarak bilinmemesi, bilinçli veya bilinçsiz yapılan saygısızlıkları da önlemekte ve müminlerin bu geceye daha fazla saygı göstermelerini sağlamaktadır.
Bir hadiste de, Kadir Gecesi’ni ihya edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir. Ramazan’ın son on günü geldiğinde, Hz. Peygamber dünyevi işlerden uzaklaşarak, ibadet için kendini arındırmış ve geceleri daha fazla tefekkür ve ibadetle geçirmiştir. Kadir Gecesi’nde ‘Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de bağışla!’ diyerek dua edilmesini tavsiye etmiştir. Bu sebeplerden ötürü Müslümanlar, Ramazan’ın son dönemini, özellikle de 27. gecesini yoğun ibadetle geçirmeye gayret göstermektedir.
“`
