Teğmenlere Destek Buluşması Ankara’da Gerçekleşti
Emekli askerler ve vatandaşlar, Kara Harp Okulu mezuniyeti sonrasında ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı atan ve ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen teğmenlere destek için bir araya geldi. Bu destek buluşması Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt’un da katılımıyla gerçekleşti.
Bozkurt, “Kimse aklımızla alay etmesin. Beş yıl boyunca disiplin notu sürekli 10 olup, devre birincisi olmuş teğmen Ebru Eroğlu yarım saatte mi disiplin suçu işledi? Kimi kandırıyorsunuz siz? Eğer o teğmen çocuklarımız her ulusal bayram günü Anıtkabir’e doldurduğunuz birtakım adamlar gibi seslenselerdi bugün yargılanacaklar mıydı? Mustafa Kemal’i yedi düvel yenemedi, siz hiç yenemezsiniz. Bu topraklarda eğer birileri ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ lafından rahatsız oluyorsa, oturup kendini sorgulamalı” şeklinde konuştu.
Teğmenlerin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesinin ardından Ankara’da gerçekleşen buluşmada, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganını atan yurttaşlar, üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün bulunduğu posterlerle bir araya geldi. CHP Milli Savunma Politikaları’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, konuşmasında siyasi kimliğini değil, emekli subay ve ‘ülkenin geleceğinden endişe duyan bir yurttaş’ olarak vurguladı. Yaşanan sürecin sadece genç teğmenlerin yaşadığı haksızlık olmadığını, Cumhuriyet değerlerine, Atatürk’ün mirasına ve Türk milletinin ortak vicdanına yönelik bir saldırı olduğunu belirtti. Bağcıoğlu, “TSK’ya sızan hain FETÖ’cülerin verdikleri zararın bedelini laik demokratik Cumhuriyet’e bağlı Atatürkçü askeri personel ödemiştir” ifadelerini kullandı.
Teğmenlere verilen destek buluşmasında, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ ifadesinin tarihi köklerine de vurgu yapıldı. Bağcıoğlu, 100 yıl önce Kurtuluş Savaşı’nda Türk Süvarilerini gören köylülerin ‘Kemal’in askerleri geldiler’ diyerek sevinçten ağlaması üzerine doğan bu ifadenin önemine dikkat çekti. Ayrıca, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ ifadesinin bir ideolojik slogan olarak değerlendirilmesine karşı çıkıldı ve teğmenlerin yaşadığı sürece siyasi baskıların etkili olduğu vurgulandı.