CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, 8. yargı paketinin görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu’nda; “Elimizde bulunan Anayasa’nın rafa kaldırıldığı, anayasal hak ve özgürlüklerini kullanan, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını kullanan, hak arama hürriyetini kullanan, fikir özgürlüğünü kullanan, basın özgürlüğünü kullanan kişilere cezaevi yolunun gösterildiği bir toplumda demokrasi, özgürlükler ve hukuk devleti söz konusu olabilir mi? Bu toplumda yargı reformu olabilir mi? 8 tane paketle Türkiye’de adalet, özgürlükler, demokrasi sağlanabilir mi? Bunların hepsi pansuman tedbirleridir, bunların hepsi demokrasi ve özgürlükleri bir kenara iten, kişilere yönelik ve belirli yapılara yönelik hazırlanmış tekliflerdir” dedi.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, dün ‘8. yargı paketi’ olarak nitelendirilen yargıyla ilgili bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin torba teklifin görüşüldüğü TBMM Adalet Komisyonu’nda konuştu. Bülbül, şunları söyledi:
“BU TORBA DEĞİL, ÇORBA TEKLİFTİR”
“İçtüzük 38 gereği gelen teklifin Anayasa’ ya uygun olup olmadığı konusunda Meclis Başkanlığı Kanunlar Kararlar Dairesi’nden komisyona sevk edilmeden önce Anayasa’ya uygunluk değerlendirmesi alındı mı? Sunulan bu teklife Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, Anayasa’nın 2’nci maddesi hukuk devleti maddesine, Anayasa’nın 6’ncı maddesine, Anayasa’nın 10’uncu maddesine, 13’üncü maddesine, 15’inci maddesine, 35’inci maddesine, 36’ncı maddesine, 40’ıncı maddesine, 90’ıncı maddesine, 125’inci maddesine, 129’uncu maddesine ve Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını açıklayan 153’üncü maddesine açıkça aykırıdır diyoruz. Teklif, torba teklif olarak gelmiştir. Önceki dönemlerde de torba kanun tekliflerinin yasama açısından, kaliteli yasama açısından uygun olamayacağını, torba tekliflerin teknik anlamda sıkıntılar doğuracağını defalarca belirtmiştik. Bundan dolayı, normal kanun yapma tekniği dışında yapılan bu torba kanun uygulamaları açıkça hukuk devleti ilkesine aykırı olarak düzenleniyor. Yasama kalitesini ortadan kaldıran bu torba kanun Anayasa’nın 7’nci, 8’inci maddelerine aykırı, 2’nci maddesine aykırı, Anayasa’da yasa yapma tekniğine aykırı yani bu torba değil, çorba tekliftir.
“BU GETİRİLEN TEKLİFLER PANSUMAN TEDBİRLERDİR”
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin çıkıp da ‘Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımıyorum’ diyerek görüşünü açıkladığı, Anayasa Mahkemesi üyesinin toplantısına dahi Yargıtay Başkanı’nın gitmediği, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının itibarsızlaştırıldığı bir devlet hukuk devleti olabilir mi, o devlette demokrasi olabilir mi, özgürlükler olabilir mi? Elimizde bulunan Anayasa’nın rafa kaldırıldığı, anayasal hak ve özgürlüklerini kullanan, toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkını kullanan, hak arama hürriyetini kullanan, fikir özgürlüğünü kullanan, basın özgürlüğünü kullanan kişilere cezaevi yolunun gösterildiği bir toplumda demokrasi, özgürlükler ve hukuk devleti söz konusu olabilir mi?
Bu toplumda yargı reformu olabilir mi? Ben 27’nci dönemde Adalet Komisyonu üyesiydim, 8’inci paket bugün geldi. 8 tane paketle Türkiye’de adalet, özgürlükler, demokrasi sağlanabilir mi? Bunların hepsi pansuman tedbirleridir, bunların hepsi demokrasi ve özgürlükleri bir kenara iten, kişilere yönelik ve belirli yapılara yönelik hazırlanmış tekliflerdir. Uygulamalara bakınız, uygulamalarda hakim ve savcıların korkmadan karar verdiği davaları görebiliyor musunuz?”